Türkiye’de siyasi alanın iyice kapanması, hak ve özgürlüklerin giderek sıkışmış bir alanda savunulur veya konuşulur olması, özellikle bazı savunuculuk alanlarından veya konularından giderek umudun kesilmesine neden oluyor. Sık sık, içinde yaşadığımız dönemin siyaseten kutuplaşmış, toplumsal anlamda sevgisiz, hırçın, kötücül bir dönem olduğunu duyuyoruz hatta yaşıyoruz. Bu konuyla ilgili yazan da oldu, sosyal medya çağının tanımadığınız insanlara erişimi kolaylaştırmış olmasının, belirli ifadelere olumsuz anlam yükleme ve teklifsiz hesap sorma kurbanları yarattığına değinildi. . Adeta alışageldiğimiz normlar dağılıp gitmiş ve yerine hiç bilinmiyor olmasa da bizden uzakta olduğu sanılan değerler gelmiş. Bunun örneklerini, özellikle sosyal medya üstünden başkaları kadar kendimize de yönelen saldırılarda görüyoruz.
Bu konuyla ilgili yazan da oldu, sosyal medya çağının tanımadığınız insanlara erişimi kolaylaştırmış olmasının, belirli ifadelere olumsuz anlam yükleme ve teklifsiz hesap sorma kurbanları yarattığına değinildi. . Bunun örneklerini, özellikle sosyal medya üstünden başkaları kadar kendimize de yönelen saldırılarda görüyoruz. Sık sık, içinde yaşadığımız dönemin siyaseten kutuplaşmış, toplumsal anlamda sevgisiz, hırçın, kötücül bir dönem olduğunu duyuyoruz hatta yaşıyoruz. Adeta alışageldiğimiz normlar dağılıp gitmiş ve yerine hiç bilinmiyor olmasa da bizden uzakta olduğu sanılan değerler gelmiş. Türkiye’de siyasi alanın iyice kapanması, hak ve özgürlüklerin giderek sıkışmış bir alanda savunulur veya konuşulur olması, özellikle bazı savunuculuk alanlarından veya konularından giderek umudun kesilmesine neden oluyor.