YARGI YÜKÜ ORTAYA ÇIKIYORSA BUNU DEĞERLENDİRMEK SİYASETİN MESELESİDİRAnayasa Mahkemesinin bireysel başvuru meselesi son yıllarda kabul edilmiş bir şeydir. Ben hep şunu söyledim; genellikle tekil olayların üzerinde yoğunlaşarak, o günkü aktüel tarafları üzerinden siyasi tartışma haline getirmeyi maalesef başarıyoruz. Burada Meclisin teamüllerine uygun şekilde süreç işletilmiştir. İyi niyetle bir araya gelerek, önyargılar olmaksızın, anayasa tartışmanın doğru yöntemlerle tartışılmasıdır. Bugün uygulamada karşımıza yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir. Ortaya konulan hiçbir kural sonuna kadar devam etmeyebilir. Çok büyük kısmının evet yeni bir anayasaya ihtiyacımız var dediğini biliyoruz. Burada görüş farklılıkları var. Aylar öncesinde hazırlanarak, tarih aralıkları belirlenerek titiz çalışma sonrası bu seyahatler belirleniyor. Bunu çözecek olan yer siyasettir. Rakamı yanlış biliyor olabilirim, 165 bin bireysel başvuru dosyası var. 31 Mart akşamına kadar bu anlamda çok sistematik değişiklikleri gündeme getirmek mümkün olmaz. Demokrasinin güzelliği burada. Biz bireysel yargılama meselesine yeni çerçeve getirelim demek, kategorik olarak şu tarafta olmak değildir. Ama isterse her oturuma başkanlık edebilir. Ondan sonra yöntem bulunur. Hukuk camiamız, sivil toplumuz, herkese uygun mekanizmalar kurularak görüşlerini almaktır. Bana anayasanın çizdiği tarafsızlıkla söyleyebilirim. TBMM bu anlamda hele hele Türkiye bölücü örgütlerle mücadele ederken, çevresi terör ağlarıyla kuşatılan bir ülke olarak, 15 Temmuzda doğrudan hedef haline gelmiş devlet olarak tabii ki kendisini korur. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa. Türkiyede anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. Gerçekten son derece haksız, mesnetsiz bir suçlamadır. Zaten teamülde Meclisin normal işleyişinde başkanlık etmesi sözkonusu değildir. Hukuki bir ihtilafın TBMMnin taraf olmaması için tavır izlendi. Hem sürecin tamamlanması hem de ola ki, yeni bir hak ihlali kararı verilirse yerel mahkemenin uyma ihtimali dolayısıyla bir süre beklettik. Meclis Başkanı olarak şuna dikkat ettim, iki yargı kurumunda ihtilafta TBMMnin taraf olmaması için böyle bir yol izlendi. Yarın seyahate çıkıyorum diyerek kendiliğinden oluşturulan süreç var. 360-400 aritmetiği var. Konuşulur, hak ihlallerinin sınırlandırılması ya da yeni perspektife kavuşturulması tartışma meselesidir. Can Atalayın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse. ANAYASA MESELESİNİN KONUŞULACAĞI YER TÜRKİYENİN TAMAMIDIRDevlete karşı yapılan suçların davranışların ne olduğu, silah atmak, örgüt kurmak, örgüte yardım ve yataklık etmek, bunların tasrih edilmesi gerekir. Teamül, yazılı olmayan kurallardır. AYM temel meseleleri, insan hakları ihlalleri bir şekilde gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. Samimi olarak yaklaşılırsa bu konudaki tartışma alanlarının ortadan kaldırılacağını düşünüyorum. ",. Yargıçlar oturup yasa yapamayacaklarına göre. Herkesin anayasa teklifi olabilir; ama kimsenin anayasa dayatması sözkonusu olamaz. Hiçbir partinin anayasası olmaz, milletin anayasası olur. YENİ ANAYASAYI MECLİS YAPARBunların üzerinde tartışmak, konuşmak. ÖNYARGISIZ MASAYA OTURULMALIÖnce herkesin önyargısız şekilde masaya gelmesi lazımdır. Bugün belki 94 maddede uzlaşılabilecek. Siyaset de bütünleşik bakış açısıyla bunlar üzerinde çalışmalıdır. İstinaflarla ilgili beklentilerin karşılanmamış olması var. Örneğin Anayasanın 14. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Uzlaşamayız derseniz uzlaşma kapısını açamayız. Bu olay olmasaydı bile gündeme getirmek herhalde TBMMnin anayasayı yeniden yapacak güce sahip olmak temel vazifelerinden. Kurtulmuş, Can Atalay'ın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Hiçbir parti tek başına 360 almadığına göre bu bile bir uzlaşıyı gerektiriyor. Zaten demokrasi böyle bir şey. Ne zaman TBMMnin Bahreyn ziyareti aylar öncesi bellidir. Sonuçta bir aritmetik var. Yıllar içinde oluşmuş. Türkiye uluslararası alanda çok ciddi şekilde demokratik açılım açısından eli rahatlamıştır. Bunlardan birisi de Meclis Başkanının hangi oturumlara başkanlık edeceğiz. Bu anlamda uzlaşı zemini aramaya başlayınca, partilerin kabul edilemeyecek tekliflerini onlar da görecektir. Niye hak ihlali için insanlar oraya müracaat ediyor. Yüzlerce toplantı yapılmış. Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtayın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. Birtakım partizan yaklaşımları bir tarafa bırakarak. Oturumda olduğu bir gün tek tek milletvekili arkadaşlarımızı çağırsak. Bunu bütünleşik yargı sistemi ile ele alınması lazımdır. Burada iyi niyetli gayret ortaya konursa ortak bir nokta ortaya konabilir. maddesindeki devlete karşı davranışlar konusunun sarih ve açık bir hale getirilmesidir. SÜREÇ TEAMÜLLERE TAMAMEN UYGUN YÜRÜTÜLDÜKurtulmuşun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:Teamüllere tamamıyla uygun bir uygulama yapılmıştır. Bunu çözebilmek için yüzlerce AYMnin yargıç alması lazım. Bu çok zor tabi. Hiç kimsenin yüzde 100 söylediği kural olarak ortaya çıkmaz ki. Gönlümüz arzu eder ki 600le çıksın. Kararın Mecliste okutulmasıyla TBMMnin seyahati arasında bağlantı yoktur. 360ı bulmak bile bugünkü parlamentoda bir uzlaşıyı gerektiriyor. KARARIN MECLİSTE OKUTULMASIYLA TBMMNİN SEYAHATİ ARASINDA BAĞLANTI YOKTURTBMM Başkanlığı olarak yaptığımız bir sürü yurt dışı seyahat var. Zaten nöbetçi Meclis Başkanvekili arkadaşımız kimse onu okutacaktır. İki yargı kurumu açısından içtihat, görüş farklılıkları ortaya çıktı. TÜRKİYEDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE HAYATİ İHTİYAÇ VARDIRAnayasa Mahkemesi nasıl kara verecek? Süreç nasıl işleyecek? Yapılan başvuruları hangi zaman aralığında gündeme alacak? Bunları göreceğiz. Her açıdan normal, teamüllere, usule uygun bir çalışma yürütülmüştür. Ben mahkemede hakkımı alamadım diyor ve başvuruyor AYMye. Şu anda Meclis kapalı. Birisi yeni bir iç tüzüğe ihtiyacımız var. 23 Nisan oturumlarına başkanlık eder, özel oturumlar olursa başkanlık eder. Türkiyede kronikleşmiş olan birtakım meselelerde adım atmamızın zaruri olduğuna inanıyorum. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Bir fezlekenin gelmesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi. Belki komisyon üzerinden bu çalışmaları sürdürmek doğru yöntemdir. 64 madde üzerinde partilerin uzlaştığı anayasa teklifi var. Anayasa meselesinin konuşulacağı yer Türkiyenin tamamıdır. ",TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'ya aykırı kararın Meclis'te okutulmasını savundu. Aldığım ilk izlenimler TBMM çatısı altında siyasi partilerin bu konuyu seçimden sonra sıcak bakacağı yönünde görüşe sahibim. Hukuki bir ihtilafın TBMM'nin taraf olmaması için tavır izlendi. Habertürkte canlı yayına katılan Kurtulmuş, Can Atalayın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Bu mesele bir anlamda siyasetin çözeceği alandır. Bunların hepsi konuşuldu. Burada Yargıtay da kendi yetkilerini kullanırken ilgili anayasada yetkilerini kullanarak süreci oluşturuyor. Hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. Milletvekilliği düşürülmesi başka bir süreç, milletvekilinin düşmesi başka süreç. Can Atalayın bu kararıyla ilgili süreçte öncelikle, birinci aşamada biz Meclis Başkanlığı olarak beklettik. Özellikle seçilmişlerin hakkını hukukunu koruyan yeni bir anlayış içerisinde ele alınması gerekir. TBMMnin açılışında, bütçe görüşmelerinde ilk ve son gün başkanlık eder. Hakikaten uzun saatler süren, kavgaya gürültüye zemin hazırlayan bir zemin içerisinde. Olağanüstü bir yük var. Her partinin siyasi atmosferinden uzak insanlar için hangi konuların önem arz ettiği, anayasal reforma ihtiyaçlar tartışıyor. 400ü bulursa doğrudan doğruya değişikliği yapar, 360la referanduma gider. Anayasa bunu yasalara izafe ediyor. Bazıların söylediği gibi yeni bir anayasa yapamaz görüşü kabul edilemez. Bu işin doğru zemini TBMMdir. Ciddi bir müktesabatımız var. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasaya aykırı kararın Mecliste okutulmasını savundu. Burada kesinleşmiş mahkeme kararının sadece Mecliste okutulması, daha doğrusu Meclisin bilgilendirilmesi zaruri bir adımdır. Sonunda Anayasanın amir hükmü gereğince kesinleşmiş yargı hükmünün Mecliste okunmasının zarureti var.
Bugün belki 94 maddede uzlaşılabilecek. Birisi yeni bir iç tüzüğe ihtiyacımız var. Bana anayasanın çizdiği tarafsızlıkla söyleyebilirim. Aylar öncesinde hazırlanarak, tarih aralıkları belirlenerek titiz çalışma sonrası bu seyahatler belirleniyor. Hukuk camiamız, sivil toplumuz, herkese uygun mekanizmalar kurularak görüşlerini almaktır. Bu mesele bir anlamda siyasetin çözeceği alandır. YENİ ANAYASAYI MECLİS YAPARBunların üzerinde tartışmak, konuşmak. Sonunda Anayasanın amir hükmü gereğince kesinleşmiş yargı hükmünün Mecliste okunmasının zarureti var. ANAYASA MESELESİNİN KONUŞULACAĞI YER TÜRKİYENİN TAMAMIDIRDevlete karşı yapılan suçların davranışların ne olduğu, silah atmak, örgüt kurmak, örgüte yardım ve yataklık etmek, bunların tasrih edilmesi gerekir. Ciddi bir müktesabatımız var. Anayasa bunu yasalara izafe ediyor. Bunu çözebilmek için yüzlerce AYMnin yargıç alması lazım. 64 madde üzerinde partilerin uzlaştığı anayasa teklifi var. Çok büyük kısmının evet yeni bir anayasaya ihtiyacımız var dediğini biliyoruz. Yarın seyahate çıkıyorum diyerek kendiliğinden oluşturulan süreç var. Hukuki bir ihtilafın TBMM'nin taraf olmaması için tavır izlendi. Sonuçta bir aritmetik var. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Her açıdan normal, teamüllere, usule uygun bir çalışma yürütülmüştür. Siyaset de bütünleşik bakış açısıyla bunlar üzerinde çalışmalıdır. Bunu çözecek olan yer siyasettir. Can Atalayın bu kararıyla ilgili süreçte öncelikle, birinci aşamada biz Meclis Başkanlığı olarak beklettik. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasaya aykırı kararın Mecliste okutulmasını savundu. Kurtulmuş, Can Atalay'ın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. AYM temel meseleleri, insan hakları ihlalleri bir şekilde gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. KARARIN MECLİSTE OKUTULMASIYLA TBMMNİN SEYAHATİ ARASINDA BAĞLANTI YOKTURTBMM Başkanlığı olarak yaptığımız bir sürü yurt dışı seyahat var. Yargıçlar oturup yasa yapamayacaklarına göre. Bazıların söylediği gibi yeni bir anayasa yapamaz görüşü kabul edilemez. Habertürkte canlı yayına katılan Kurtulmuş, Can Atalayın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Ben mahkemede hakkımı alamadım diyor ve başvuruyor AYMye. İstinaflarla ilgili beklentilerin karşılanmamış olması var. Hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. Bir fezlekenin gelmesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi. Örneğin Anayasanın 14. Bunların hepsi konuşuldu. Bunu bütünleşik yargı sistemi ile ele alınması lazımdır. Milletvekilliği düşürülmesi başka bir süreç, milletvekilinin düşmesi başka süreç. Özellikle seçilmişlerin hakkını hukukunu koruyan yeni bir anlayış içerisinde ele alınması gerekir. İyi niyetle bir araya gelerek, önyargılar olmaksızın, anayasa tartışmanın doğru yöntemlerle tartışılmasıdır. Samimi olarak yaklaşılırsa bu konudaki tartışma alanlarının ortadan kaldırılacağını düşünüyorum. Burada kesinleşmiş mahkeme kararının sadece Mecliste okutulması, daha doğrusu Meclisin bilgilendirilmesi zaruri bir adımdır. Bunlardan birisi de Meclis Başkanının hangi oturumlara başkanlık edeceğiz. YARGI YÜKÜ ORTAYA ÇIKIYORSA BUNU DEĞERLENDİRMEK SİYASETİN MESELESİDİRAnayasa Mahkemesinin bireysel başvuru meselesi son yıllarda kabul edilmiş bir şeydir. Biz bireysel yargılama meselesine yeni çerçeve getirelim demek, kategorik olarak şu tarafta olmak değildir. Burada görüş farklılıkları var. Türkiye uluslararası alanda çok ciddi şekilde demokratik açılım açısından eli rahatlamıştır. Zaten teamülde Meclisin normal işleyişinde başkanlık etmesi sözkonusu değildir. Türkiyede anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. Bu anlamda uzlaşı zemini aramaya başlayınca, partilerin kabul edilemeyecek tekliflerini onlar da görecektir. Bu işin doğru zemini TBMMdir. Yıllar içinde oluşmuş. 31 Mart akşamına kadar bu anlamda çok sistematik değişiklikleri gündeme getirmek mümkün olmaz. Bu olay olmasaydı bile gündeme getirmek herhalde TBMMnin anayasayı yeniden yapacak güce sahip olmak temel vazifelerinden. TBMMnin açılışında, bütçe görüşmelerinde ilk ve son gün başkanlık eder. Oturumda olduğu bir gün tek tek milletvekili arkadaşlarımızı çağırsak. Ama isterse her oturuma başkanlık edebilir. Hiç kimsenin yüzde 100 söylediği kural olarak ortaya çıkmaz ki. Bu çok zor tabi. Birtakım partizan yaklaşımları bir tarafa bırakarak. Burada iyi niyetli gayret ortaya konursa ortak bir nokta ortaya konabilir. Ondan sonra yöntem bulunur. Zaten nöbetçi Meclis Başkanvekili arkadaşımız kimse onu okutacaktır. Can Atalayın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse. 23 Nisan oturumlarına başkanlık eder, özel oturumlar olursa başkanlık eder. 400ü bulursa doğrudan doğruya değişikliği yapar, 360la referanduma gider. Kararın Mecliste okutulmasıyla TBMMnin seyahati arasında bağlantı yoktur. Hiçbir partinin anayasası olmaz, milletin anayasası olur. ",TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'ya aykırı kararın Meclis'te okutulmasını savundu. Ortaya konulan hiçbir kural sonuna kadar devam etmeyebilir. Hem sürecin tamamlanması hem de ola ki, yeni bir hak ihlali kararı verilirse yerel mahkemenin uyma ihtimali dolayısıyla bir süre beklettik. Türkiyede kronikleşmiş olan birtakım meselelerde adım atmamızın zaruri olduğuna inanıyorum. TBMM bu anlamda hele hele Türkiye bölücü örgütlerle mücadele ederken, çevresi terör ağlarıyla kuşatılan bir ülke olarak, 15 Temmuzda doğrudan hedef haline gelmiş devlet olarak tabii ki kendisini korur. Demokrasinin güzelliği burada. Ben hep şunu söyledim; genellikle tekil olayların üzerinde yoğunlaşarak, o günkü aktüel tarafları üzerinden siyasi tartışma haline getirmeyi maalesef başarıyoruz. ",. Ne zaman TBMMnin Bahreyn ziyareti aylar öncesi bellidir. Rakamı yanlış biliyor olabilirim, 165 bin bireysel başvuru dosyası var. Zaten demokrasi böyle bir şey. İki yargı kurumu açısından içtihat, görüş farklılıkları ortaya çıktı. Yüzlerce toplantı yapılmış. Teamül, yazılı olmayan kurallardır. SÜREÇ TEAMÜLLERE TAMAMEN UYGUN YÜRÜTÜLDÜKurtulmuşun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:Teamüllere tamamıyla uygun bir uygulama yapılmıştır. Meclis Başkanı olarak şuna dikkat ettim, iki yargı kurumunda ihtilafta TBMMnin taraf olmaması için böyle bir yol izlendi. Burada Yargıtay da kendi yetkilerini kullanırken ilgili anayasada yetkilerini kullanarak süreci oluşturuyor. Hiçbir parti tek başına 360 almadığına göre bu bile bir uzlaşıyı gerektiriyor. Şu anda Meclis kapalı. Herkesin anayasa teklifi olabilir; ama kimsenin anayasa dayatması sözkonusu olamaz. Bugün uygulamada karşımıza yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir. Burada Meclisin teamüllerine uygun şekilde süreç işletilmiştir. Belki komisyon üzerinden bu çalışmaları sürdürmek doğru yöntemdir. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. ÖNYARGISIZ MASAYA OTURULMALIÖnce herkesin önyargısız şekilde masaya gelmesi lazımdır. Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtayın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. Olağanüstü bir yük var. Uzlaşamayız derseniz uzlaşma kapısını açamayız. Aldığım ilk izlenimler TBMM çatısı altında siyasi partilerin bu konuyu seçimden sonra sıcak bakacağı yönünde görüşe sahibim. Hakikaten uzun saatler süren, kavgaya gürültüye zemin hazırlayan bir zemin içerisinde. Her partinin siyasi atmosferinden uzak insanlar için hangi konuların önem arz ettiği, anayasal reforma ihtiyaçlar tartışıyor. 360ı bulmak bile bugünkü parlamentoda bir uzlaşıyı gerektiriyor. TÜRKİYEDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE HAYATİ İHTİYAÇ VARDIRAnayasa Mahkemesi nasıl kara verecek? Süreç nasıl işleyecek? Yapılan başvuruları hangi zaman aralığında gündeme alacak? Bunları göreceğiz. 360-400 aritmetiği var. Anayasa meselesinin konuşulacağı yer Türkiyenin tamamıdır. Gönlümüz arzu eder ki 600le çıksın. Gerçekten son derece haksız, mesnetsiz bir suçlamadır. Hukuki bir ihtilafın TBMMnin taraf olmaması için tavır izlendi. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa. maddesindeki devlete karşı davranışlar konusunun sarih ve açık bir hale getirilmesidir. Konuşulur, hak ihlallerinin sınırlandırılması ya da yeni perspektife kavuşturulması tartışma meselesidir. Niye hak ihlali için insanlar oraya müracaat ediyor.