Haberin gerçekliği, somut gerçekliği değil, haberin verildiği andaki görünen gerçeklikle uygunluğunu ifade etmektedir. Bu itibarla, yaklaşık 5-6 yıl önce, o tarihte var olan görünen gerçekliklere uygun şekilde, tamamen insan hak ve özgürlükleri bağlamında, basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkı kapsamında yapılmış olan bir kısım haberin, aradan 5-6 yıl geçtikten sonra, bugün meydana gelmiş bir terör saldırısı fırsat bilinerek, o tarihteki bağlamından koparılıp tamamen gazetemizi hedef alarak ve hedef göstererek, bir kısım basın organı ve internet medyası tarafından yapılan haberler hukuksuz olup bu haberlere karşı yasal haklarımızı kullanacağımızı kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız. İktidara yakın kimi yayın organları, İstanbul Adliyesi’nde gerçekleştirilen son terör saldırısına katılan terör örgütü üyesi Pınar Birkoç’un 2018 ve 2019’da tutuklu kaldığı dönemde cezaevi koşullarını dile getirdiği mektuplara ilişkin Cumhuriyet’te çıkan kimi haberleri gerekçe göstererek Cumhuriyet’i hedef gösterme çabasına girişti. Gazetemiz Cumhuriyet’in avukatları, bu tür çabalara girişen yayın organları hakkında yasal yollara başvurma hakkı olduğuna işaretle şu görüşlere yer verdiler:“Basın haber yaparken, haberin yapıldığı tarih itibarıyla mevcut olan görünen gerçeklere uygun şekilde haber yapmakla yükümlüdür. Basının, maddi gerçeği araştırmak ve ortaya çıkarmak yetkisi ve görevi yoktur. Maddi gerçeği araştırıp ortaya çıkarmak yetkisi ve görevi yargı erkine aittir. Bir başka anlatımla haber verme hakkının varlığı için aranan ‘gerçeklik’ somut ve maddi gerçeklik değil, haber tarihindeki ‘görünen gerçeklik’tir. ",. ”",Gazetemiz Cumhuriyet, son günlerde iktidara yakın medyanın kendisine yönelik karalama kampanyasına karşı hukuksal haklarını kuşkusuz kullanacaktır. Gazetemiz, algı yönetimi çabalarına girişenlere karşı geçit vermeme kararlılığı içindedir. Dolayısıyla yargı erkinin hukuki ve fiili imkânlarına sahip olmayan basının, yargı kurumlarının yapacağı genişlikte bir araştırma yapma zorunluluğu ve imkânı yoktur.
”",Gazetemiz Cumhuriyet, son günlerde iktidara yakın medyanın kendisine yönelik karalama kampanyasına karşı hukuksal haklarını kuşkusuz kullanacaktır. Gazetemiz, algı yönetimi çabalarına girişenlere karşı geçit vermeme kararlılığı içindedir. Bu itibarla, yaklaşık 5-6 yıl önce, o tarihte var olan görünen gerçekliklere uygun şekilde, tamamen insan hak ve özgürlükleri bağlamında, basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkı kapsamında yapılmış olan bir kısım haberin, aradan 5-6 yıl geçtikten sonra, bugün meydana gelmiş bir terör saldırısı fırsat bilinerek, o tarihteki bağlamından koparılıp tamamen gazetemizi hedef alarak ve hedef göstererek, bir kısım basın organı ve internet medyası tarafından yapılan haberler hukuksuz olup bu haberlere karşı yasal haklarımızı kullanacağımızı kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız. İktidara yakın kimi yayın organları, İstanbul Adliyesi’nde gerçekleştirilen son terör saldırısına katılan terör örgütü üyesi Pınar Birkoç’un 2018 ve 2019’da tutuklu kaldığı dönemde cezaevi koşullarını dile getirdiği mektuplara ilişkin Cumhuriyet’te çıkan kimi haberleri gerekçe göstererek Cumhuriyet’i hedef gösterme çabasına girişti. Gazetemiz Cumhuriyet’in avukatları, bu tür çabalara girişen yayın organları hakkında yasal yollara başvurma hakkı olduğuna işaretle şu görüşlere yer verdiler:“Basın haber yaparken, haberin yapıldığı tarih itibarıyla mevcut olan görünen gerçeklere uygun şekilde haber yapmakla yükümlüdür. Haberin gerçekliği, somut gerçekliği değil, haberin verildiği andaki görünen gerçeklikle uygunluğunu ifade etmektedir. ",. Bir başka anlatımla haber verme hakkının varlığı için aranan ‘gerçeklik’ somut ve maddi gerçeklik değil, haber tarihindeki ‘görünen gerçeklik’tir. Basının, maddi gerçeği araştırmak ve ortaya çıkarmak yetkisi ve görevi yoktur. Maddi gerçeği araştırıp ortaya çıkarmak yetkisi ve görevi yargı erkine aittir. Dolayısıyla yargı erkinin hukuki ve fiili imkânlarına sahip olmayan basının, yargı kurumlarının yapacağı genişlikte bir araştırma yapma zorunluluğu ve imkânı yoktur.